KÖPEK EĞİTİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER – KÖPEK EĞİTİMİ
Ankara Veteriner
En iyi dostlarımızın eğitimi sırasında aşağıdaki bilgiler göz önünde bulundurulursa eğitimden alınacak verim üst seviyede olacaktır:
İncek Petlife Veteriner Kliniği
Ankara İncek'te bulunan İncek Petlife Veteriner Kliniği
devamını oku... Adres: Kızılcaşar mah. Zafer cad. İncek Köy sitesi A Blok No:6 (Tekyapı kooperatifi Denizatı pastanesi karşısı) İncek-Ankara
Hoşdere Veteriner Kliniği - Ankara Veteriner
Hoşdere Veteriner Kliniği 2000 senesinde Veteriner hekim Süleyman Özpolat tarafından kurulmuştur.
Ekonomik kaygı taşımadan mesleğini uygular. Minik dostlarımızın korku ve endişelerini en aza indirecek yöntemler uygular. Canlılara ve çevreye saygılıdır. Mesleğine ve meslektaşlarına saygının bilincindedir. Yıllara dayalı bilgi ve tecrübesini teknolojik gelişmeleri takip ederek sürekli geliştirirme çabasındadır. Etkinliği ve geçerliliği kanıtlanmış tedavi yöntemleri kullanır. Mesleki tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaşmanın heyecanını yaşar.
devamını oku... Adres: Hoşdere cad. 41/7 Hoşdere Çankaya-Ankara
Pethekim Veteriner Kliniği, Ankara 2019 yılında hizmet vermeye başlamış, Ankara ve Türkiye'nin diğer illerinden getirilen ekzotik hayvanlar, kediler, köpekler ve diğer evcil hayvanların tedavisi ve koruyucu hekimlik hizmetlerini sunmaktadır.
Bağlıca Pethekim Veteriner Kliniği, Bağlıca, Çayyolu, Ümitköy, Yaşamkent, Yapracık, Etimesgut, Sincan, Elvankent, Eryaman, Batıkent, Kızılay, Dikmen, Yenimahalle, Alaçaatlı, Bilkent, Beysukent, Balgat, Çankaya, Keçiören bölgelerine 7/24 Veteriner Ambulans hizmeti vermektedir.
Bağlıca Pethekim Veteriner Kliniği, Muayene, teshis, laboratuvar tahlilleri, Ultrasonik muayene, Rontgen vb. teknolojik cihazlarla hizmet vermektedir.
ANKARA VETERİNER HEKİMLERİ GÖZÜNDEN EVCİL HAYVANLARIN
İNSANLAR ÜZERİNDEKİ POZİTİF ETKİLERİ
Evcil hayvanlar evimizin neşesi hayatımızın gerçek bir parçasıdır. Duygusal bağlarıyla bize destek sağlayan ve doğal hayatın tadını yaşatan dostlarımız. Çocuklarımızın motivasyon ve kişisel gelişimlerinde mutlak pozitif etkiler oluşturan, güçlü ve sağlıklı bireylerin yetişmesine yardım eden evcil dostlarımız. İlim ve bilim insanlarının dikkat çektiği, psikologların reçetelerine yerleşmiş, kızım, oğlum, kardeşim, arkadaşım, yoldaşım dediğimiz can dostlarımız evcil hayvanlarımız. Hayatımızdaki birçok pozitif etkiyle yanımızdan ayrılmayan dostlarımız.
-Olumsuzlukları olumlu düşünmemizi sağlayan;evcil dostlarımız onlarla geçirdiğimiz vakitlerde bize olumlu düşünme enerjisi vermektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar bu durumu doğrulamaktadır.
-Evcil hayvanlarınızın allerji olgularına etkisi; yapılan çalışmalar belirli bir süre evcil hayvan besleyen insanların hayvansal proteinler ve diğer hayvansal alerjenlere karşı bağışıklık kazandığını ortaya koymaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde evde mevcut alerjik reaksiyon yatkınlığı olan birey yoksa evcil hayvan beslenmesinin alerjik bağışıklığı pozitif etkilediği ortaya konmuştur.
Evcil hayvanlarımız bireylerin sosyalleşmesini sağlar; Evcil hayvan sahiplerinin diğer insanlara göre daha konuşkan, daha güler yüzlü ve daha fazla sosyal sorumluluklara duyarlı oldukları görülmektedir. Bireyler evcil dostları sayesinde daha sosyal ve daha şefkatli bir sosyal duruma sahip olurlar.
Evcil hayvan sahiplerinin bağışıklık sistemleri ve sağlık durumları daha yüksektir;
Yapılan bazı bilimsel araştırmalarda kan basıncının düzenlenmesinde kolestorol seviyesinin düşürülmesinde, anksiyetik bozukluklardan kurtulmada, opezite ve kalp ve damar hastalıklarının azalmasında etli olduğu tespit edilmiştir. Evcil hayvanlar Sağlığımız için etkili bir dosttur.
Evcil Hayvanlarımız kişisel gelişimimizi etkileyen dostlarımız; Journal of Personality and Social Psychology isimli bir dergi çalışmasında evcil hayvan sahiplerinin daha özgüvenli olduğu yazılır. Kişisel gelişimlere pozitif etki ettikleri olduğu kesindir.
Evcil Hayvanlarımız bireylerin hayatının düzenli olmasına sebep olur; evcil hayvanın yemek saatlerini düzenlemek, gezdirme saatleri ile spor yapmak, veteriner hekim ziyaretleri planlamak, mama takibi ve araştırması yapmak vb aktiviteler düzenli olmamıza yardımcı olan planlamalardır. Bireylerin evcil hayvanlar beslemesi ve onlarla arkadaşlık etmesi büyük ölçüde stresi azalttığı görülmektedir.
Bağlıca Pethekim Veteriner Kliniği/ 05558881043
devamını oku... Adres: Bağlıca Mahallesi 1231 Sokak No:3/C Bağlıca-Ankara
Pet Art Veteriner Kliniği - Eryaman Veteriner Elvankent Veteriner Sincan Veteriner
Ankara Eryaman Veteriner Kliniği - Pet Art
devamını oku... Adres: Seyh Şamil mah. 1. TBMMM Yağankent sitesi 59/10 Daire: 48 Eryaman-Ankara
devamını oku... Adres: Suvari Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi Öz Kuyumcular Çarşısı No:7F/1 Etimesgut-Ankara
Pet sahiplendim ne yapmalıyım?
Öncelikle birlikteliğinizi tebrik ederiz. Siz ve yeni dostunuzun sağlığı için vakit kaybetmeksizin Veteriner Hekim kontrolünü ve Aşı & Paraziter Mücadele protokolünün uygulanmasını tavsiye ederiz.
Evcil hayvanımdan bana veya çevremdekilere hastalık bulaşabilir mi?
Malesef bu soruya hayır diyebilmek mümkün değil. Ancak bu riski en aza indirmek elimizde!
Kedimi / Köpeğimi kısırlaştırmalı mıyım?
Kısırlaştırmaya ilişkin bilinmesi gereken ve karar vermenizi kolaylaştıracak bazı hususlar:
Kısırlaştırma kedi & köpeklerde var olan eşleşme isteğine bağlı gelişen çevreye idrar yapma, baskın ve agresif davranışlar, kaçmaya eğilim gibi problemlerin önlenmesine yönelik katkı sağlar / ortadan kaldırır.
Trafik kazası geçiren köpeklerin %85'ini kısırlaştırılmamış köpekler oluşturmaktadır.
Kısırlaştırılmamış olan sokak kedilerinin yaşam süreleri 2 yılın (ort) altındadır. (FIV-Feline Immune defficiency Virus, bulaşma nedenleri arasında ısırık yaraları en başta yer alır ve kısırlaştırılmamış erkek kedilerin daha çok kavga ettikleri bilinen bir gerçektir.)
Kısırlaştırma yapılmamış dişi kedi ve köpekler için meme, rahim ve yumurtalık kanserlerinin dışında yaşamı tehdit edebilecek düzeyde ciddi bir hastalık olan "pyometra" (rahim iltihabı) gibi hastalıkların riski yüksektir. Kısırlaştırılmamış olan erkekler ise prostat ve testis kanseri riskini taşırlar.
Kısırlaştırma ile bahsi geçen hastalıklar %90 önlenebilmektedir. Ancak bunun için tavsiye edilen en erken zamanda kısırlaştırma yapılması gereklidir. Petiniz 4 aylık yaşa eriştiğinde operasyon için randevu almanızı tavsiye ederiz. Ameliyat sonrasında;
♀ Kızgınlık (östrus) belirtileri ortadan kalkacak, yaşam alanında kanamaya bağlı kirlilik oluşmayacaktır.
♂ Eşleşme isteği neticesinde ortaya çıkan sorunlar ortadan kalkmış veya azalmış olacaktır. Bilhassa kedilerde gözlenen spreyleme / işaretleme (kötü kokulu ''feromon'' idrar yapma), kaçış eğilimi, kavga etme, yaralanma, trafik kazası bu sorunların başında gelir.
♀, ♂ Daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmalarına katkı sunacaktır (kısırlaştırma yapılmasının köpeklerde 1-3, kedilerde 3-5 yıl yaşam sürelerini arttırdığı açığa çıkarılmıştır!).
Kedimi & Köpeğimi alternatif gıda ile beslememde bir sakınca var mı?
Kesinlikle evet. Petiniz için en ideal beslenme onların gereksinimlerini karşılamak için hazırlanmış profesyonel diyetlerdir. Besleme hataları neticesinde ortaya çıkan hastalıkların bir kısmı yaşamı tehdit edecek düzeyde ciddi risk taşır. Kemik, kılçık yaralanmaları, beklemiş ev yemekleri tüketimi neticesinde ortaya çıkan mide-barsak enfeksiyonları ve daha bir çok besleme hatası bu duruma örnek verilebilir. Mümkün olabildiğince alternatif gıdadan uzak durmanızı tavsiye ederiz.
Aşı yaptırmam şart mı?
Siz ve değerli dostunuzun sağlığı için kesinlikle tavsiye ediyoruz. Zoonoz (hayvanlardan insana bulaşan) hastalıklardan korunma ve petinizin sağlığının korunması için mutlaka aşı & paraziter mücadele uygulamalarını yaptırmanızı öneriyoruz.
Sahipsiz / sokak hayvanları için indirim yapabiliyor musunuz?
Siz değerli hayvanseverler tedavi / bakım giderlerini üstlendiğiniz, onlara kol kanat gerdiğiniz sürece yanınızda olmaya çalışıyoruz.
devamını oku... Adres: Bağlarbaşı Mahallesi Kızlar Pınarı Caddesi No: 170/B Keçiören-Ankara
Köpekleri eğitirken amaç salt istediğimiz davranışları sergilemeleri olmamalı. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu davranışları onların da içselleştirip, isteyerek yapmalarını sağlamaktır.
Köpek eğitmenlerinin çoğu, köpeklere ödül ve sevdiği yiyeceklerin hak etmedikçe verilmemesinden yana. Burada haketmekten kasıt ise örneğin köpeğin önceden öğretilen bir davranışı yerine getirmesi olabilir. Böyle bir yöntemin izlenmesi, özellikle genç köpeklerin doğru davranışlar sergilemesinde oldukça faydalı olacaktır.
Köpeğin bir davranışını düzeltmesini sağlamak ile davranışından öütürü onu cezalandırmak birbirinden çok farklıdır. Aynı zamanda, ikisini doğuracağı sonuçlar da büyük farklılıklar gösterir.
Köpeği disipline sokmak ve davranışlarını düzeltmek elbette yalnızca tasması kullanılarak yapılmaz. Köpeğe tanınmış ayrıcalıklarla son verilebilir, aktivite anı yarıda kesilebilir ve köpek yalnız bırakılabilir, köpeğin kısa bir süreliğine sahibi ve diğer aile bireylerinin olmadığı bir odada beklemesi sağlanabilir.
Çoğu köpek sahibi, köpeği ile dışarıda yürürken onun çekiştirmelerine maruz kalır. Köpeğin sahibini ileri doğru çektiği anda, aniden bulunulan yerde durulmalı ve köpek çekmeyi bırakmadığı sürece hareket edilmemeli. Köpek de çekmeyi bırakıp sahibine odaklandığı anda yürümeye devam edilmeli. Bu yöntem üst üste tekrarlandığında, köpek ileri gidebilmesi için sahibini çekmemesi ve sahibinin yürüyüş temposunda hareket etmesi gerektiğini fark edecektir.
Özellikle genç köpek sahipleri, sık sık eşyalarının çiğnendiği ve kemirildiğine şahit olur. Bu kimi zaman bir ayakkabı, bazen bir giysi, mobilya veya süs eşyası olabilir. Genelde köpek sahibinin evde olmadığı anlarda yaşanan bu tür durumlar köpeğin merakından veya diş çıkarma evresinde olmasından kaynaklabiliyor. Köpek sahipleri ise özellikle kıymetli bir eşyalarının kemirilmiş olduğunu gördüklerinde aşırıya kaçan tepkiler verebiliyor. Elbette ki köpeğin bir eşyayı kemirmesi, çiğnemesi doğru bir davranış değildir ve bu davranışın düzeltilmesi gerekir; ancak bunun yöntemi ona kızmak, bağırmak değildir. Öncelikle köpeklerin belleğinin zayıf olduğu unutulmamalı. Eve döndüğünde böyle bir manzara ile karşılaşan köpek sahibinin köpeği azarlaması yalnızca köpeğin buna bir anlam verememesine ve ondan korkmasına yol açar. Eşyayı çiğnediği için sahibini üzdüğü ve azarlandığı gibi bir sonucu asla çıkaramaz.
Köpeğin eşyaları çiğnemesi nasıl engellenir?
İsmi: Köpeğe hitap ederken sahibini dinlemesi ve kendine hitap edildiğini anlaması için mutlaka ismi öğretilmeli.
Otur: İnsanların üstüne zıplamak, diğer köpeklerle dalaşmak gibi birçok istenmeyen davranışın engellenmesinde oldukça etkilidir. Kimi zaman köpeğin hayatını bile kurtarabilen bir komuttur.
Dur: Genelde köpeğe bulunduğu pozisyonu terk etmemesi için öğretilir. Daha çok "otur" ve "yat" gibi komutlar ile de kullanılır.
Yat: Bu komut ile köpeğin zemine uzanması sağlanır. Köpekler tarafından oturmaya göre daha rahat ve güvenli bir pozisyon olarak algılanır. Özellikle eve gelen yabancı bir misafir olduğu anlarda kullanılabilir.
Gel: Öğretilmesi en zor komutlardan olsa da köpek sahibi için büyük kolaylık sağlayan komutlardandır.
Bırak: Özellikle köpeğin istenmeyen bir eşyayı ağzına alması, çiğenemesi durumlarında kulanılır.
Kalk: Daha çok köpeğin ayakta durması gerektiği durumlarda –tüylerinin taranması gibi- kullanılır.
Hayır: Köpeğin istenmeyen bir davranış sergilemesini engellemenin en kolay yoludur.
Evet, tamam: Köpeğe doğru bir iş yaptığı, istenildiği gibi davrandığını belirtmek için kullanılır.
- Köpekler, çocuklar gibi, özellikle yavru dönemlerinde içinde bulundukları her durumdan ve gözlemledikleri her hareketten bir şeyler öğrenme eğiliminde olurlar. Dolayısıyla köpeğin doğru davranış şekillerine sahip olması için, köpek ile geçirilen her anın eğitim sürecinin bir parçası olduğu unutulmamalı, köpeği olumsuz etkileyecek yanlış davranışlardan mümkün olduğunca kaçınılmalı.
- Köpek, sahibine karşı kabul edilemez bir davranış sergilediğinde -hırlamak gibi-, asla ödül vermek ve şımartmak gibi, sahibini yendiğini düşündürecek hareketlerde bulunulmamalı. Kendinden emin bir ses tonu veya tasması yardımı ile köpeğin yanlış davranışı derhal düzeltilmeli. Aksi halde köpek hırlayarak veya benzer yanlış davranışlar sergileyerek sahibi üzerinde üstünlük kurabileceğini düşünür. Bu da köpek ile sahibi arasında istenmeyen bir ilişki şeklinin gelişmesine yol açar.
- Özellikle barınaklar veya sokaktaki köpekler, biri tarafından sahiplenene dek birtakım zorluklarla, açlıkla, diğer hayvanların saldırılarıyla, alan kavgalarıyla mücadele ederler, zor bir hayat geçirirler. Bu köpekleri sahiplenen bazı kişiler ise köpeğin öncesinde yaşadığı zor hayat için üzüldüklerinden hayvana olabildiğince iyi davranmaya, kural koymamaya ve her istediklerini yapmaya çalışır. Özünde iyi niyetli olan bu yaklaşım, genelde ne yazık ki amaçlanandan tam tersi sonuçlar doğurur. Hayvan, sahibinin liderliğini benimseyemez, evin kurallarına ve hiyerarşisine uyum sağlayamaz; sonuç olarak ise kendini o evin bir bireyi olarak hissedemez. Dolayısıyla, köpek ile sağlıklı bir ilişki kurmak ve iletişime sahip olmak için bu tür fazla iyimser davranışlardan kaçınmak gerekir.
- Köpeklerin mümkün olduğunca küçükken eğitilmesi, davranışlarının istenilen biçimde şekillenmesi açısından oldukça önemlidir. Bazı köpek sahipleri, yavru köpeklerinin gerek tatlı ve sempatik görünümleri, gerekse eğitmek için köpeğin çok küçük olduğu düşüncesi ile hayvana verilecek eğitimi erteleyebiliyor. Ancak bir süre sonra, köpeğin büyümesi ve eğitim almadığı için başına buyruk davranışları nedeniyle köpeğe komut vermekte oldukça zorlanıyorlar. Bu tür sorunlar yaşamamak için köpeğe sahiplenildiği andan itibaren gerekli eğitimin verilmesi, hem köpeğin gelişimi hem de sahibinin köpeğe hükmetme sorunları yaşamaması açısından büyük önem teşkil ediyor.
En iyi dostlarımızın eğitimi sırasında aşağıdaki bilgiler göz önünde bulundurulursa eğitimden alınacak verim üst seviyede olacaktır:
- Köpekler ile insanlar arasındaki ilişkide lider rolü insanlarda olmalıdır. Köpeklere karşı koruyucu ve iyi bir lider gibi davranmak onların saygısını ve güvenini kazanmayı sağlayacaktır. Köpeğin size güvenebilmesini sağlamanız aranızda güçlü bir bağ oluşmana imkan verir. Bunu başarabilmek için köpeklerin davranışları ve eğitimi hakkında okumak, araştırmak ve bilgilenmek oldukça fayda getirir.
- Köpeğin eğitim sürecine nelerin dahil olduğunu bilmek gerekir. Köpek eğitiminde ana hedefler otur, kalk, gel gibi komutların köpeğe benimsetilmesinden çok onun iyi bir huy ve davranış şekli edinmesini sağlamaktır.


Ankara İncek'te bulunan İncek Petlife Veteriner Kliniği
devamını oku... Adres: Kızılcaşar mah. Zafer cad. İncek Köy sitesi A Blok No:6 (Tekyapı kooperatifi Denizatı pastanesi karşısı) İncek-Ankara


Hoşdere Veteriner Kliniği 2000 senesinde Veteriner hekim Süleyman Özpolat tarafından kurulmuştur.
Ekonomik kaygı taşımadan mesleğini uygular. Minik dostlarımızın korku ve endişelerini en aza indirecek yöntemler uygular. Canlılara ve çevreye saygılıdır. Mesleğine ve meslektaşlarına saygının bilincindedir. Yıllara dayalı bilgi ve tecrübesini teknolojik gelişmeleri takip ederek sürekli geliştirirme çabasındadır. Etkinliği ve geçerliliği kanıtlanmış tedavi yöntemleri kullanır. Mesleki tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaşmanın heyecanını yaşar.
devamını oku... Adres: Hoşdere cad. 41/7 Hoşdere Çankaya-Ankara


Bağlıca Pethekim Veteriner Kliniği, Bağlıca, Çayyolu, Ümitköy, Yaşamkent, Yapracık, Etimesgut, Sincan, Elvankent, Eryaman, Batıkent, Kızılay, Dikmen, Yenimahalle, Alaçaatlı, Bilkent, Beysukent, Balgat, Çankaya, Keçiören bölgelerine 7/24 Veteriner Ambulans hizmeti vermektedir.
Bağlıca Pethekim Veteriner Kliniği, Muayene, teshis, laboratuvar tahlilleri, Ultrasonik muayene, Rontgen vb. teknolojik cihazlarla hizmet vermektedir.
ANKARA VETERİNER HEKİMLERİ GÖZÜNDEN EVCİL HAYVANLARIN
İNSANLAR ÜZERİNDEKİ POZİTİF ETKİLERİ
Evcil hayvanlar evimizin neşesi hayatımızın gerçek bir parçasıdır. Duygusal bağlarıyla bize destek sağlayan ve doğal hayatın tadını yaşatan dostlarımız. Çocuklarımızın motivasyon ve kişisel gelişimlerinde mutlak pozitif etkiler oluşturan, güçlü ve sağlıklı bireylerin yetişmesine yardım eden evcil dostlarımız. İlim ve bilim insanlarının dikkat çektiği, psikologların reçetelerine yerleşmiş, kızım, oğlum, kardeşim, arkadaşım, yoldaşım dediğimiz can dostlarımız evcil hayvanlarımız. Hayatımızdaki birçok pozitif etkiyle yanımızdan ayrılmayan dostlarımız.
-Olumsuzlukları olumlu düşünmemizi sağlayan;evcil dostlarımız onlarla geçirdiğimiz vakitlerde bize olumlu düşünme enerjisi vermektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar bu durumu doğrulamaktadır.
-Evcil hayvanlarınızın allerji olgularına etkisi; yapılan çalışmalar belirli bir süre evcil hayvan besleyen insanların hayvansal proteinler ve diğer hayvansal alerjenlere karşı bağışıklık kazandığını ortaya koymaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde evde mevcut alerjik reaksiyon yatkınlığı olan birey yoksa evcil hayvan beslenmesinin alerjik bağışıklığı pozitif etkilediği ortaya konmuştur.
Evcil hayvanlarımız bireylerin sosyalleşmesini sağlar; Evcil hayvan sahiplerinin diğer insanlara göre daha konuşkan, daha güler yüzlü ve daha fazla sosyal sorumluluklara duyarlı oldukları görülmektedir. Bireyler evcil dostları sayesinde daha sosyal ve daha şefkatli bir sosyal duruma sahip olurlar.
Evcil hayvan sahiplerinin bağışıklık sistemleri ve sağlık durumları daha yüksektir;
Yapılan bazı bilimsel araştırmalarda kan basıncının düzenlenmesinde kolestorol seviyesinin düşürülmesinde, anksiyetik bozukluklardan kurtulmada, opezite ve kalp ve damar hastalıklarının azalmasında etli olduğu tespit edilmiştir. Evcil hayvanlar Sağlığımız için etkili bir dosttur.
Evcil Hayvanlarımız kişisel gelişimimizi etkileyen dostlarımız; Journal of Personality and Social Psychology isimli bir dergi çalışmasında evcil hayvan sahiplerinin daha özgüvenli olduğu yazılır. Kişisel gelişimlere pozitif etki ettikleri olduğu kesindir.
Evcil Hayvanlarımız bireylerin hayatının düzenli olmasına sebep olur; evcil hayvanın yemek saatlerini düzenlemek, gezdirme saatleri ile spor yapmak, veteriner hekim ziyaretleri planlamak, mama takibi ve araştırması yapmak vb aktiviteler düzenli olmamıza yardımcı olan planlamalardır. Bireylerin evcil hayvanlar beslemesi ve onlarla arkadaşlık etmesi büyük ölçüde stresi azalttığı görülmektedir.
Bağlıca Pethekim Veteriner Kliniği/ 05558881043
devamını oku... Adres: Bağlıca Mahallesi 1231 Sokak No:3/C Bağlıca-Ankara


Ankara Eryaman Veteriner Kliniği - Pet Art
devamını oku... Adres: Seyh Şamil mah. 1. TBMMM Yağankent sitesi 59/10 Daire: 48 Eryaman-Ankara
devamını oku... Adres: Suvari Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi Öz Kuyumcular Çarşısı No:7F/1 Etimesgut-Ankara


Öncelikle birlikteliğinizi tebrik ederiz. Siz ve yeni dostunuzun sağlığı için vakit kaybetmeksizin Veteriner Hekim kontrolünü ve Aşı & Paraziter Mücadele protokolünün uygulanmasını tavsiye ederiz.
Evcil hayvanımdan bana veya çevremdekilere hastalık bulaşabilir mi?
Malesef bu soruya hayır diyebilmek mümkün değil. Ancak bu riski en aza indirmek elimizde!
Kedimi / Köpeğimi kısırlaştırmalı mıyım?
Kısırlaştırmaya ilişkin bilinmesi gereken ve karar vermenizi kolaylaştıracak bazı hususlar:
Kısırlaştırma kedi & köpeklerde var olan eşleşme isteğine bağlı gelişen çevreye idrar yapma, baskın ve agresif davranışlar, kaçmaya eğilim gibi problemlerin önlenmesine yönelik katkı sağlar / ortadan kaldırır.
Trafik kazası geçiren köpeklerin %85'ini kısırlaştırılmamış köpekler oluşturmaktadır.
Kısırlaştırılmamış olan sokak kedilerinin yaşam süreleri 2 yılın (ort) altındadır. (FIV-Feline Immune defficiency Virus, bulaşma nedenleri arasında ısırık yaraları en başta yer alır ve kısırlaştırılmamış erkek kedilerin daha çok kavga ettikleri bilinen bir gerçektir.)
Kısırlaştırma yapılmamış dişi kedi ve köpekler için meme, rahim ve yumurtalık kanserlerinin dışında yaşamı tehdit edebilecek düzeyde ciddi bir hastalık olan "pyometra" (rahim iltihabı) gibi hastalıkların riski yüksektir. Kısırlaştırılmamış olan erkekler ise prostat ve testis kanseri riskini taşırlar.
Kısırlaştırma ile bahsi geçen hastalıklar %90 önlenebilmektedir. Ancak bunun için tavsiye edilen en erken zamanda kısırlaştırma yapılması gereklidir. Petiniz 4 aylık yaşa eriştiğinde operasyon için randevu almanızı tavsiye ederiz. Ameliyat sonrasında;
♀ Kızgınlık (östrus) belirtileri ortadan kalkacak, yaşam alanında kanamaya bağlı kirlilik oluşmayacaktır.
♂ Eşleşme isteği neticesinde ortaya çıkan sorunlar ortadan kalkmış veya azalmış olacaktır. Bilhassa kedilerde gözlenen spreyleme / işaretleme (kötü kokulu ''feromon'' idrar yapma), kaçış eğilimi, kavga etme, yaralanma, trafik kazası bu sorunların başında gelir.
♀, ♂ Daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmalarına katkı sunacaktır (kısırlaştırma yapılmasının köpeklerde 1-3, kedilerde 3-5 yıl yaşam sürelerini arttırdığı açığa çıkarılmıştır!).
Kedimi & Köpeğimi alternatif gıda ile beslememde bir sakınca var mı?
Kesinlikle evet. Petiniz için en ideal beslenme onların gereksinimlerini karşılamak için hazırlanmış profesyonel diyetlerdir. Besleme hataları neticesinde ortaya çıkan hastalıkların bir kısmı yaşamı tehdit edecek düzeyde ciddi risk taşır. Kemik, kılçık yaralanmaları, beklemiş ev yemekleri tüketimi neticesinde ortaya çıkan mide-barsak enfeksiyonları ve daha bir çok besleme hatası bu duruma örnek verilebilir. Mümkün olabildiğince alternatif gıdadan uzak durmanızı tavsiye ederiz.
Aşı yaptırmam şart mı?
Siz ve değerli dostunuzun sağlığı için kesinlikle tavsiye ediyoruz. Zoonoz (hayvanlardan insana bulaşan) hastalıklardan korunma ve petinizin sağlığının korunması için mutlaka aşı & paraziter mücadele uygulamalarını yaptırmanızı öneriyoruz.
Sahipsiz / sokak hayvanları için indirim yapabiliyor musunuz?
Siz değerli hayvanseverler tedavi / bakım giderlerini üstlendiğiniz, onlara kol kanat gerdiğiniz sürece yanınızda olmaya çalışıyoruz.
devamını oku... Adres: Bağlarbaşı Mahallesi Kızlar Pınarı Caddesi No: 170/B Keçiören-Ankara
- Eğitim sırasında temel kurallara öncelik vermek daha doğru olacaktır. Ancak bu kuralların makul ve insancıl olmasına dikkat edilmeli. İstenildiği takdirde kurallarda daha sonra biraz daha gevşek davranılabilir; ancak köpekler üzerindeki kontrolün bir kez kaybedildikten sonra otoritenin tekrar sağlanmasının oldukça güç olduğu unutulmamalı.
- Köpeğe benimsetilmeye çalışılan kuralların evdeki tüm aile bireyleri tarafından benimsenmesi, köpeğin eğitim sürecinde rol olmaları büyük önem taşır. Daha köpek sahibi olunmadan önce aile bireyleri ile bu kurallar ve uygulanış şekilleri üzerinde mutabık kalınmalı ve eve gelen misafirlerin bile bu konu hakkında önceden bilgilendirilmesi eğitim sürecinden verim alınması açısından önem taşır.
- Özellikle köpeğin eve geldiği ilk günlerde köpek ile mümkün olduğunca aynı odada vakit geçirmeye çalışılmalı. Köpek böylece eve ve evdeki yaşam tarzına daha hızlı şekilde uyum sağlayabilir, sahibi de köpeğin kendini huzursuz hissettiği anları fark edebilir ve onu dışarı çıkarabilir veya uygunsuz bir davranış sergilemesi durumunda hızlıca müdahale etme şansı bulabilir.
- Köpek ile ilk günden itibaren iletişim sırasında göz kontağı kurmak, sesinin köpek için bir alarm gibi algılanmasını sağlamak doğru bir iletişim için faydalıdır.
- Köpeği cezalandırmak yerine övmek, ödüllendirmek modern eğitim yöntemlerinin en önemli parçasıdır. Bu hem eğitimin hem de köpek ile olan ilişkinin daha iyi seviyeye gelmesini sağlayacaktır.
- Köpeğe övgüde bulunmak veya küçük ödüller vermek, köpeğin istenilen bir davranışı yerine getirmesinin hemen ardından yapılmalıdır. Köpekler her türlü şeyi ödül olarak algılayabilir. Bu bir besin, favori bir oyuncak, pozitif bir davranış veya oyun oynamak olabilir. Önemli nokta bunların köpeğin ödül olarak algılayabileceği şekilde yapılmasıdır. Tıpkı insanlar gibi köpekler de övgü alan, ödüllendirilen bir davranışı tekrar sergileme eğilimi gösterirler. Dolayısıyla köpeğin arzu edilen bir davranış şekline sahip olması için ödüllerden mutlaka faydalanılmalıdır.
- Zamanlama ödüllerin verimli olmasında büyük öneme sahiptir. İyi bir davranışın hemen ardından verilecek bir ödül köpeğin "iyi davranış=ödül" bağlantısını zihninde kurmasını sağlar. Örneğin köpeğe "otur" komutu verildiğinde ve köpeğin oturduğu anda ödül verilmelidir; ayağa kalktığı anda değil. Zamanlama doğru yapıldığı takdirde emirleri yerine getirme oranındaki artış da bir o kadar fazla olacaktır. Komutların yerine getirilmesinde tasmadan faydalanıyorsa, zamanlama aynı ödül sistemindeki gibi olmalıdır. Köpeklerin davranış ve bu davranışa uzun bir süre sonra verilen tepki arasındaki bağlantıyı kurması hafızalarının yetersizliği nedeniyle mümkün değildir. Dolayısıyla istenmeyen bir davranış sergilediğinde bir süre sonra tasmasından çekmek, köpeğin zihninde sadece sahibinin acımasız davrandığı izleniminin oluşmasına hizmet eder.
- Tutarlılık köpek eğitimin önemli bir parçasıdır. Kullanılan kelimelerin ve davranışlara verilen tepkilerin tutarlı ve sürekliliği olan bir yapıda olması gerekir. Köpeğin insanların üzerine veya mobilyaların üzerine çıkmasına arada sırada izin verilip bazen ise olumsuz tepki verilmesi köpeğin büyük bir ikilem yaşamasına neden olur. Köpeğin hangi davranışın ne zaman iyi ne zaman kötü olmasını mukayese edecek bir bilinç yapısına sahip olmadığı, özellikle eğitim sürecinde akıldan çıkarılmamalıdır.
- Sık sık eğitimi verilen konuların tekrar edilmesi köpeğin edindiği eğitimin kalıcılığını sağlayacaktır. Bir çocuğun eğitimi gibi düşünülebilir. Her gün 5-10 dakika boyunca komutların tekrarlanması birkaç günde bir ve belirsiz zamanlarda tekrarlanmasından çok daha fazla fayda getirir. Düzenli yapılan tekrarlar köpeğin eğitimi unutmasının önüne geçer.
- Tekrar sayıları köpek eğitiminde önemli ölçüde etki gösterir. Öğretilmeye çalışılan bir komutun köpek tarafından bir-iki kez doğru yapılması, komutu kalıcı olarak öğrendiği anlamına gelmez. Komutun köpek tarafından kalıcı bir şekilde akılda tutulması amacıyla, en az 10-15 tekrarlatılması gerekir. Aksi halde köpek o an komutu doğru bir şekilde yerine getirse bile büyük ihtimalle bir süre sonra unutacaktır.
- Bir komut öğretilirken araya başka kelimelerin sokulması köpeğin zihninin karışmasına neden olacaktır. Örnek vermek gerekirse, "otur" komutu öğretilirken yalnızca bu kelimenin kullanılması gerekir. Köpek "otur" denilmesine rağmen oturmuyorsa, "otur hadi", "otur dedim sana", "neden oturmuyorsun", "oturursan ödül vereceğim" tarzı konuşmaların yapılması köpeğin aklının bulanmasına ve komutu asla anlayamamasına yol açar. Köpeklerin yalnızca basit sözcükleri anlayabileceği ve bilinç düzeylerinin düşük olduğu asla unutulmamalı. Örnek bir komut şekli şu şekilde olmalı: Öncelikle köpeğin dikkatini çekebilmek için ismi söylenmeli ve hemen ardından verilmek istenen komut belirtilmeli. Başka hiçbir kelimeye yer verilmemeli. Köpeğe adı ile seslenildiğinde tepki vermiyorsa ya ona o ismin verildiği yeterince öğretilememiştir ya da köpek duymuyordur. Köpeğe doğru bir eğitim verildiği takdirde sahibinin her seslenişinde kulak kesilir ve dinler. Ancak bu şekilde bir iletişim biçimi gerçekleştirilemiyorsa bu köpeğin değil sahibinin başarısızlığıdır. Asla ve asla köpekte suç aranmamalı, ona bağrılmamalıdır.
- Köpeğe takipçisi olunamayacak ve emrin yerine getirilmesi sağlanamayacak durumlarda hiçbir komut öğretilmeye çalışılmamalıdır. Aksi halde, bir komut verir ve köpek onu yapmadan vazgeçilirse, istemeden köpeğe bu komutu yerine getirmesinin kendi insiyatifinde olduğu öğretilmiş olur.
- Ödül vermek ve teşvikte bulunmakta köpeğe oldukça cömert davranılmalı. Bunlar özellikle eğitim sürecinde oldukça fayda sağlar; ancak sadece eğitim sürecinde değil her ortam ve zamanda istenilen bir davranışı yerine getirdiğinde ödül verilebilir. Bu aynı zamanda köpeğin sahibi ile olan ilişkisinin de giderek güçlenmesini sağlayacak ve yaptığı doğru davranışı sürekli yapma isteğinin artmasına yol açacaktır.
- Köpekler için bir eylemin olumlu ya da olumsuz karşılık alması, hiç karşılık almamasından çok daha iyidir. Örneğin yaptığı yanlış bir davranış için alacakları olumsuz cevabı hiçbir cevap verilmemesine tercih ederler. Dolayısıyla köpeğin hangi davranışları sergilediğinin takip edilmesi, yanlış davranışında ödül alacağı doğru davranışa yönlendirilmesi özellikle eğitim sürecinde oldukça önemlidir.
- Köpeğe bir şeyi yapmasını söylememek, yapmamasını söylemekten her zaman daha iyidir. Örneğin köpek zıplıyorsa ve o an bu davranışı engellenmek isteniyorsa, "zıplama" yerine "otur" denmesi, daha olumlu sonuç alınmasını sağlayacaktır.
- Ödül yiyecekleri uzmanları bu konuda ikiye bölmüş durumda. Kimi uzmanlar köpeğin o yiyeceğin bağımlısı olabileceğini düşünse de kimi uzmanlar eylemin yerine getirilmesini sağlayacak zararsız bir ödül olduğunu savunuyor. Ödül yiyeceklerini verirken sözlü bir övgü ile de desteklemek gerekir. Her zaman bu yiyecek kişinin yanında bulunmayabilir ve böyle anlarda söylecek bir övgü sözü ve davranışı -aferin diyerek başını okşamak- köpeğin aynı doğru davranışı tekrar yapmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda ödül yiyeceklerinin köpeğin sağlığı için zararlı olmamasına, kilo aldırcak boyutlarda olmamasına da dikkat edilmelidir.
- Ödüllendirme aralıkları köpeklerin eğitiminde belirleyici rol oynar. Çoğu uzman eğitim sırasında köpeğin doğru hareketi her yaptığında ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu elbette bir sözle, tavırla veya yemekle olabilir. Ancak bir süre sonra, davranış daha spesifik hale getirilmek istendiğinde, sadece istenilen şekilde yapıldığında ödül verilmeli. Örneğin pati sallanması istendiğinde, önce patisini kaldırdığında, sonra yalnızca patisi ile dokunduğunda, sonra patisine dokunulmasına izin verildiğinde ve en son yalnızca patisini sallamayı başardığında ödül verilmeli.
- Bir davranış öğretilmeye çalışılmadığı zamanlarda ise köpek her 3-5 kez doğru davranış sergilediğinde bir ödül verilmelidir. Burada ödül ile kastedilen sadece besin değil davranış ve sözdür. Başının okşanması veya önceden alıştırılan bir aferin sözü de köpeğin motive olmasını sağlamaya yetecektir.
- Eğitimin verildiği ortam da eğitimden alınacak verimi büyük ölçüde etkiler. Bir komut öğretilirken köpek yalnızca o sözcüğe odaklanabilmeli, etrafta dikkatini dağıtacak unsurlar bulunmamalıdır.
Köpekleri eğitirken amaç salt istediğimiz davranışları sergilemeleri olmamalı. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu davranışları onların da içselleştirip, isteyerek yapmalarını sağlamaktır.
Köpek eğitmenlerinin çoğu, köpeklere ödül ve sevdiği yiyeceklerin hak etmedikçe verilmemesinden yana. Burada haketmekten kasıt ise örneğin köpeğin önceden öğretilen bir davranışı yerine getirmesi olabilir. Böyle bir yöntemin izlenmesi, özellikle genç köpeklerin doğru davranışlar sergilemesinde oldukça faydalı olacaktır.
Köpeğin bir davranışını düzeltmesini sağlamak ile davranışından öütürü onu cezalandırmak birbirinden çok farklıdır. Aynı zamanda, ikisini doğuracağı sonuçlar da büyük farklılıklar gösterir.
Köpeği disipline sokmak ve davranışlarını düzeltmek elbette yalnızca tasması kullanılarak yapılmaz. Köpeğe tanınmış ayrıcalıklarla son verilebilir, aktivite anı yarıda kesilebilir ve köpek yalnız bırakılabilir, köpeğin kısa bir süreliğine sahibi ve diğer aile bireylerinin olmadığı bir odada beklemesi sağlanabilir.
Çoğu köpek sahibi, köpeği ile dışarıda yürürken onun çekiştirmelerine maruz kalır. Köpeğin sahibini ileri doğru çektiği anda, aniden bulunulan yerde durulmalı ve köpek çekmeyi bırakmadığı sürece hareket edilmemeli. Köpek de çekmeyi bırakıp sahibine odaklandığı anda yürümeye devam edilmeli. Bu yöntem üst üste tekrarlandığında, köpek ileri gidebilmesi için sahibini çekmemesi ve sahibinin yürüyüş temposunda hareket etmesi gerektiğini fark edecektir.
Özellikle genç köpek sahipleri, sık sık eşyalarının çiğnendiği ve kemirildiğine şahit olur. Bu kimi zaman bir ayakkabı, bazen bir giysi, mobilya veya süs eşyası olabilir. Genelde köpek sahibinin evde olmadığı anlarda yaşanan bu tür durumlar köpeğin merakından veya diş çıkarma evresinde olmasından kaynaklabiliyor. Köpek sahipleri ise özellikle kıymetli bir eşyalarının kemirilmiş olduğunu gördüklerinde aşırıya kaçan tepkiler verebiliyor. Elbette ki köpeğin bir eşyayı kemirmesi, çiğnemesi doğru bir davranış değildir ve bu davranışın düzeltilmesi gerekir; ancak bunun yöntemi ona kızmak, bağırmak değildir. Öncelikle köpeklerin belleğinin zayıf olduğu unutulmamalı. Eve döndüğünde böyle bir manzara ile karşılaşan köpek sahibinin köpeği azarlaması yalnızca köpeğin buna bir anlam verememesine ve ondan korkmasına yol açar. Eşyayı çiğnediği için sahibini üzdüğü ve azarlandığı gibi bir sonucu asla çıkaramaz.
Köpeğin eşyaları çiğnemesi nasıl engellenir?
- Köpeklerin en doğal davranışları koklamak, eşelemek ve kemirmektir. Dolayısıyla etrafta ilgilerini çekebilecek eşyaları kemirmek ve çiğnemek istemelerinden daha doğal bir şey yoktur. Aynı zamanda, örneğin ayakkabılar gibi sahiplerinin kokusunu aldıkları eşyaları çiğnemekten daha çok keyif alırlar. Ancak bu durum engellenmek isteniyorsa öncelikle, köpeğin çiğnemesi, oynaması istenilmeyen eşyaların onun ulaşabileceği yerlerden kaldırılması gerekir. Köpek için alınmış, onun sevdiği oyuncakların ve eşyaların etrafta bırakılması ilgisini bu eşyalara yoğunlaştırmasını sağlayabilir.
- Köpeğe daha önce öğretilmiş "hayır" ve "bırak" gibi komutlar da, köpeğin özel eşyaları çiğnemesini engelleyebilir. Köpeğin özel bir eşyayı çiğnediğinin fark edildiği anda, köpeğe "hayır" veya "bırak" şeklinde hitap edilirse ve hemen o anda eşya köpekten alınarak çiğneyebileceği bir eşya verilirse; köpek bu alışkanlığından vazgeçebilir.
- Köpek sahibinin olmasa da aile bireylerinin farkında olmadıkları ve köpeği yanlışa teşvik eden davranışları, köpeklerin özel eşyaları kemirmesine neden olabiliyor. Bir şeyi çiğnerken görüle köpeğe o anda gülümsemek, "ne kadar tatlı" gibi tepkiler vermek, köpekte doğru bir şey yaptığı ve aile bireylerini sevindirdiği algısı yaratabilir.
İsmi: Köpeğe hitap ederken sahibini dinlemesi ve kendine hitap edildiğini anlaması için mutlaka ismi öğretilmeli.
Otur: İnsanların üstüne zıplamak, diğer köpeklerle dalaşmak gibi birçok istenmeyen davranışın engellenmesinde oldukça etkilidir. Kimi zaman köpeğin hayatını bile kurtarabilen bir komuttur.
Dur: Genelde köpeğe bulunduğu pozisyonu terk etmemesi için öğretilir. Daha çok "otur" ve "yat" gibi komutlar ile de kullanılır.
Yat: Bu komut ile köpeğin zemine uzanması sağlanır. Köpekler tarafından oturmaya göre daha rahat ve güvenli bir pozisyon olarak algılanır. Özellikle eve gelen yabancı bir misafir olduğu anlarda kullanılabilir.
Gel: Öğretilmesi en zor komutlardan olsa da köpek sahibi için büyük kolaylık sağlayan komutlardandır.
Bırak: Özellikle köpeğin istenmeyen bir eşyayı ağzına alması, çiğenemesi durumlarında kulanılır.
Kalk: Daha çok köpeğin ayakta durması gerektiği durumlarda –tüylerinin taranması gibi- kullanılır.
Hayır: Köpeğin istenmeyen bir davranış sergilemesini engellemenin en kolay yoludur.
Evet, tamam: Köpeğe doğru bir iş yaptığı, istenildiği gibi davrandığını belirtmek için kullanılır.
- Köpekler, çocuklar gibi, özellikle yavru dönemlerinde içinde bulundukları her durumdan ve gözlemledikleri her hareketten bir şeyler öğrenme eğiliminde olurlar. Dolayısıyla köpeğin doğru davranış şekillerine sahip olması için, köpek ile geçirilen her anın eğitim sürecinin bir parçası olduğu unutulmamalı, köpeği olumsuz etkileyecek yanlış davranışlardan mümkün olduğunca kaçınılmalı.
- Köpek, sahibine karşı kabul edilemez bir davranış sergilediğinde -hırlamak gibi-, asla ödül vermek ve şımartmak gibi, sahibini yendiğini düşündürecek hareketlerde bulunulmamalı. Kendinden emin bir ses tonu veya tasması yardımı ile köpeğin yanlış davranışı derhal düzeltilmeli. Aksi halde köpek hırlayarak veya benzer yanlış davranışlar sergileyerek sahibi üzerinde üstünlük kurabileceğini düşünür. Bu da köpek ile sahibi arasında istenmeyen bir ilişki şeklinin gelişmesine yol açar.
- Özellikle barınaklar veya sokaktaki köpekler, biri tarafından sahiplenene dek birtakım zorluklarla, açlıkla, diğer hayvanların saldırılarıyla, alan kavgalarıyla mücadele ederler, zor bir hayat geçirirler. Bu köpekleri sahiplenen bazı kişiler ise köpeğin öncesinde yaşadığı zor hayat için üzüldüklerinden hayvana olabildiğince iyi davranmaya, kural koymamaya ve her istediklerini yapmaya çalışır. Özünde iyi niyetli olan bu yaklaşım, genelde ne yazık ki amaçlanandan tam tersi sonuçlar doğurur. Hayvan, sahibinin liderliğini benimseyemez, evin kurallarına ve hiyerarşisine uyum sağlayamaz; sonuç olarak ise kendini o evin bir bireyi olarak hissedemez. Dolayısıyla, köpek ile sağlıklı bir ilişki kurmak ve iletişime sahip olmak için bu tür fazla iyimser davranışlardan kaçınmak gerekir.
- Köpeklerin mümkün olduğunca küçükken eğitilmesi, davranışlarının istenilen biçimde şekillenmesi açısından oldukça önemlidir. Bazı köpek sahipleri, yavru köpeklerinin gerek tatlı ve sempatik görünümleri, gerekse eğitmek için köpeğin çok küçük olduğu düşüncesi ile hayvana verilecek eğitimi erteleyebiliyor. Ancak bir süre sonra, köpeğin büyümesi ve eğitim almadığı için başına buyruk davranışları nedeniyle köpeğe komut vermekte oldukça zorlanıyorlar. Bu tür sorunlar yaşamamak için köpeğe sahiplenildiği andan itibaren gerekli eğitimin verilmesi, hem köpeğin gelişimi hem de sahibinin köpeğe hükmetme sorunları yaşamaması açısından büyük önem teşkil ediyor.
- Köpeğin eğitildiği ilk günlerde, çevresinde komutu algılamasını engelleyecek, dikkatini dağıtacak bir şeylerin olmaması önemlidir. Ancak, zamanla birtakım seslerin, dikkatini çekebilecek çeşitli objelerin, daha önce görmediği insanların ve hatta köpeklerin bulunduğu mekanların eğitim sürecine dahil edilmesi gerekir. Günlük hayatta köpeğe verilecek her komutun sessiz, sakin bir ortamda olmayacağından, köpeğin de bu duruma önceden alıştırılması daha faydalı olacaktır.
- Köpeğe sesli komutların yanında el işaretleri de öğretilmeli. Çoğu köpek sahibi bunu yalnızca köpek bir duyma problemi yaşadığında uygular; ancak gürültü ortamlarda köpek ile sağlıklı bir iletişim kurmada el işaretlerinin payı büyüktür ve eğitimin başından itibaren köpeğe öğretilmesi gerekir.
- Köpeğe eğitim sırasında – günlük yaşamda da- asla bağırarak hitap edilmemeli. Aksi halde köpekte güvensizlik duygusu gelişebilir. Gayet pozitif bir ses tonu ile kendinden emin ve kararlı bir şekilde iletişim kurulmalı.
- Köpeğe mutlaka bir "bırak" komutu öğretilmeli. Bunun için "tamam" kelimesi kullanılabilir. Köpek bir şeyi başarılı ile yaptığında, örneğin otur-kalk komutunu yerine getirdiğinde, bu pozisyonu bırakması için "tamam" denilebilir.
- Köpek veya eğitimi veren kişi telaşlı, yorgun ve hasta olduğunda eğitim verilmemeli. Aksi halde, eğitimden alınacak verim önemli ölçüde düşüş gösterecektir.
- Bazı köpek eğitmenleri, eğitim sırasında köpeğin durması gereken yerin kişinin hemen yanı olduğunu söylüyor. Bu şekilde köpeğin daha rahat gözlenebileceğini belirtiyorlar. Özellikle eğitim sırasında tasma kullanılıyorsa, köpeğin hareketlerini düzeltmek önde veya arkada durmasından daha kolay olacaktır.
- Köpeğe verilen komutlar arasında birkaç saniye bırakılması, köpeğin direktifleri idrak etmesi ve başarı ile yerine getirebilmesi için oldukça faydalı olacaktır. Bu sürenin genelde 3 saniye olması tavsiye edilir.
- Eğitim sırasında telefon ile konuşmak gerekirse eğitimin kesilmesi gerekmez; bu da eğitimin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Özellikle el işaretleri ile köpeği yönlendirmek iyi bir pratik olacaktır.
- Eğitim seasının pozitif bir şekilde bitirilmesi için son çalışma olarak köpeğin en iyi yaptığı komut çalışılabilir. Bu şekilde köpekte eğitimi başarılı olarak tamamladığı izlenimi yaratılabilir. Aynı zamanda seans sonunda köpeğin sevdiği bir oyunu oynamak da köpeğin seanstan mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlayacaktır.
